SİTEMİZE HOŞ GELDİNİZ!HTML KOD ARŞİVMİZ YENİLENMİŞTİR SAYFALAR GÜNCELLENMEKTEDİR...

jumpleskods

komik yazılar

Bir Haftalık Banka Kredisi

New York'ta bir bankanın önünde duran son model Rolls Royce otomobilden inen adam, hızlı adımlarla bankaya girdi ve önüne çıkan ilk görevliye, bireysel kredi için başvuruda bulunmak istediğini söyledi. Görevli onu, müşteri temsilcisine götürdü. Adam, çok acele bir is için Avrupa'ya gitmek zorunda olduğunu ve bu nedenle bir hafta vadeli 5000 dolar krediye gereksinim duyduğunu söyledi. Müşteri temsilcisi kısa bir araştırma yaptıktan sonra. "Ticari ve mali sicilinizi inceledik. Bu krediyi almanız için bir engeliniz yok" dedi ve ekledi: "Fakat bir konuyu belirtmeliyiz. Bizim bankamızla daha önce hiç çalışmamışsınız. Banka olarak sizi resmen tanımıyoruz. Bu nedenle, söz konusu krediyi verebilmemiz için karşılığında sizden bir teminat almak zorundayız". Adam cebinden Rolls Royce'un anahtarını çıkardı, bankanın müşteri temsilcisine uzattı: "Çok acelem var, uçağa yetişeceğim." dedi. "Kapıdaki Rolls Royce'umu teminat olarak alabilirsiniz". Kredi işlemleri çok hızlı bir bicimde tamamlandı. Banka Rolls Royce otomobili bankanın garajına çektiler, adama da 5000 dolar krediyi verdiler. Müşteri temsilcisi, kişisel merakını gidermek için bir hafta boyunca özel bir araştırma yaptı ve bankalarının bu yeni müşterisinin çok büyük bir is adamı ve çok büyük bir servet sahibi olduğunu öğrendi. Bir hafta sonra adam yeniden gelip, borcunun anaparası beş bin dolarla, bir haftalık faizi 9.5 doları ödedikten sonra, müşteri temsilcisi bir türlü yenemediği merakının dürtüsüyle sordu: "Sizin, çok büyük bir is adamı ve çok büyük bir servetin sahibi olduğunuzu öğrendim" dedi. "Yalnızca kişisel merakımdan soruyorum. Lütfen söyler misiniz, sizin için çok küçük bir miktar olan beş bin dolarlık krediye neden gereksinim duydunuz?" Adam hafifçe gülümsedi: "Siz de bana lütfen söyler misiniz?" dedi. "Böyle lüks bir otomobili, New York'ta hangi kapalı garaja, bir hafta boyunca 9.5 dolara bırakabilirsiniz?
(Para kazanmak sadece çalışma ve hırsla olmaz, zeka da gerekir.)

 


Görünmez Kaza
Rize'de kaza geçiren bir işçi, olayı ayrıntılarıyla anlatmak için, şantiye şefine bir mektup yazmış ki, evlere şenlik. İtiraf etmek gerekirse, klasik Karadeniz fıkralarından biri sandım ama değilmiş. Bire bir gerçek bir hikaye.

"Sayın şantiye şefim, İş kazası tutanağında planlama hatası diye yazmıştım. Bunu yeterli görmeyerek ayrıntılı bilgi istemişsiniz. Şu anda hastanede yatmama neden olan olaylar aynen aşağıdaki gibi olmuştur:

Bildiğiniz gibi ben duvar ustasıyım. İnşaatın 6. katında işimi bitirdiğimde, biraz tuğla artmıştı. Yaklaşık 250 kg olduğunu sandığım bu tuğlaları aşağıya indirmem gerekiyordu. Bunun için bir varil buldum. Ona sağlam bir ip bağladım. 6. kata çıkıp, ipi bir çıkrıktan geçirerek, ucunu aşağıya saldım. Tekrar aşağıya inip, ipi çekerek varili 6. kata çıkardım. İpin ucunu sağlam bir yere bağlayıp, tekrar yukarı çıktım. Tüm tuğlaları varile doldurup aşağı indim. Tam ipin ucunu çektim ki, kendimi havalarda buldum. Ben yaklaşık 70 kiloyum. 250 kiloluk varil aşağı düşerken, beni yukarı çekti. Heyecandan ipi bırakmayı akıl edemedim. Yolun yarısında dolu varille çarpıştık. Sanıyorum sağ iki kaburgam bu sırada kırıldı. Tam yukarı çıkınca, iki parmağım iple birlikte çıkrığa sıkıştı. Böylece parmaklarım da kırılmış oldu. O sırada yere çarpan varilin dibi çıktı ve tuğlalar etrafa dağıldı.

Varil hafifleyince, bu kez ben aşağı inmeye, varil yukarı çıkmaya başladı ve yolun yarısında yine varille çarpıştık. Sol bacağımın kaval kemiği de bu sırada kırıldı. Can havliyle ipi bırakmayı akıl ettim ve tabii yaklaşık 3. kat yükseklikten aşağıya doğru düştüm. Sol kaburgalarım, sol el bileğimde o zaman kırıldı sanırım. Başımı yukarı kaldırdığımda boş varilin hızla üzerime doğru geldiğini gördüm. Kafatasımın da böylece çatladığını düşünüyorum. Bu sırada bayılmışım.

Gözümü hastanede açtım. Allah'ın, herkesi böyle görünmez kazalardan korumasını diler, hürmetle ellerinizden öperim.



Komik Gerçekler

 

İlk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı. Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından: 'Evde mi bıraktım acaba?' İşte o an aradığım kız bu dedim.

Pişmanlık
Bilinçli tüketim, bilinçli üretimle olur 18.000 YTL kredi kartı borcum olduğunu öğrenen babamın ilk tepkisi; 'Keşke korunsaydım'

Altıncı his
6. His filmini izledin mi dedim. Hayır ama çok övdüler dedi.
Bende filmin CD'si var, istersen vereyim izle, ben de
çok beğendim dedim. Şimdi izlersem bir şey anlamam, ilk 5 tanesini izlemem lazım önce dedi. Sustum.Gülmedim bile. Artık görüşmüyoruz.

Öncelik
Evlenmeyi düşündüğü erkek arkadaşının 'benden önce biriyle oldun mu?' sorusuna, 'buraya gelmeden önce mi?' cevabını vererek
evlilik umutlarını magmalara atan hatunun gerçek sarışın ol duğunu söylememe bilmem gerek kaldı mı?

Suyu ısıt
Geçenlerde köyde komşunun evinin önünden geçiyordum.
Yaşlı amca hanımına şöyle dedi: 'Hanım suyu ısıt;olursa olur olmazsa çay demleriz.' Hala gülmekteyim.

Maalesef Kaybettik
Aniden fenalaşan annelerini apar topar hastanenin acil servisine taşıyan, ancak yarım saat sonra doktorun 'maalesef annenizi kaybettik'demesiyle annelerinin öldüğ ünü öğrenemeyen(!) bunun yerine 'ulan nasıl kaybedersiniz koca kadını daha demin buradaydı!' deyip doktorubir güzel döven komşularım var duyurulur...

Ramazan geldi
Her zaman canım, aşkım diyen kocacığım Ramazan geleli beri,orucu bozulmasın diye bana 'kanka' diyor ya..

Danger
Önümüzde ilerleyen tankerin üzerindeki 'DANGER' yazısını görüp de 'Allah'ın akıllısı, tanker yazacağına danger yazmış' diyen ve arkasından
kahkahalarla gülen teyzemi nerelere göndersem acaba?

Kıbleye çevirin
Bu zamana kadar hiçbir şeyi alkışlatamamıştım kısmet bugüneymiş. Lütfen o büyük alkışlarınız pilota 'Uçağı kıbleye çevirin, namaz kılacağım' diyen gurbetçi vatanda şımıza gelsin. Haberi gördüğümde ben öyle yaptım da.

Efendi Çocuklar
Lütfen bir alkış da benim anneme zira kendisi geçen gün televizyonda zap yaparken, Aydın ve Fatih Ürek'i görünce, 'Ben bunları çok
severim, mankenlerle falan dedikoduları çıkmıyor,terbiyeli çocuklar' dedi.

Bizim oradaki Carrefour´un ilk açıldığı zamanlar. Mağazada anlık indirim duyurularını anons eden kişi şöyle dedi:
'Pantolonları indirdik, orta reyonda sizleri bekliyoruz.'

Lise yıllarında Milli Güvenlik dersinde hocamız olan subay, sınıfın güzel kızlarından birini kaldırmış ve ondan subay rütbelerini
küçükten büyüğe doğru saymasını istemişti. Sıralamayı aynen yazıyorum: 'Teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbaşı ve albaşı .'

Geçenlerde gittiğim düğünde takılan paraları anons eden şahıs aynen şöyle dedi: 'Gelin hanım köşede, isteyen takabilir.'

Arkadaşımın sevgilisi komiser. Geçenlerde ikisi arabada sohbet ederlerken;
- 'Bilmem kaç merkez, yolda üç tane or..pu var Tamam' diye bir telsiz anonsu gelmiş. Erkek arkadaşı çok utanmış ve hemen telsize sarılıp telsizin diğer ucundaki memura;
- 'Bu ne biçim anons, malum kadın deyin biz anlarız' diye fırça atmış. On dakika sonra gelen telsiz anonsu ikisini de kahk aha krizine sokmuş.
- 'Komiserim malum kadınlar or..pu degilmiş Tamam'

Bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüp çırpınan balıkl ara bakıp;
- 'Bunlar taze mi?' diye sormuştu.
Balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı:
- 'Yok abla, pil takıp oynatıyoruz'

 


Kurtlar Vadisi Tatil

 

Ustaa, şu çilekli kapuçinoyu getiren kızın boğazını keseyim mi?

Nedenmiş o Memati?

E usta buz getirmemiş, racon mu kesicez kafamı usta.

Yok Memati yok, dur şu otelin sahibi gelsin de ifadesini alalım. Abdülhey, müdürü çağır gelsin.

Telmannnn, gel buraya.

Buyrun Polat bey,

Telman sen ne yaptığını sanıyorsun, hem dün akşam ayak parmak masajı yapmaya masör kız göndermedin, hemde Mematinin buzu eksikmiş, biz burda bedava tatil yapmıyoruz, senin oteline ruhsat almak için belediye başkanını değiştirdik.

Usta, izin ver şu Telman'ın kafa derisini söküp KELMAN yapayım.

Affedersiniz bay Polat, masör kızlar yanlışlıkla güllü Erhan beyin odasına girmiş, o saatten beri haber yok. Buz konusuna gelince, Memati Buzları sizin limandan almaz isek, seni buza oturturum diye bizim şef garsonu tehdit etmiş.

Ee, Memati hem buz vermiyorsun, hem buz istiyorsun, adamın suçu yokmuş, devlete ciddiyet lazım dedikçe siz işi sulandırdığınız yetmezmiş gibi, işi buzlandırdınız.

Ne bileyim usta, dün akşam ceketin cebinde biraz eroin unutmuş bizim Gamze, boşa gitmesin dedik, hem benim kafam siyasete ermez, ne dediğimi ben biliyormuyum.

Tamam Telman, gidebilirsin, ama bi daha hizmette kusur görürsem, iki devlet tek millet anlamam, sıkarım kafana 6 yıldız birden.

İskender havuzbaşına iner:

Polatım, az biraz sola kayda bizde bir havlu atalım, havuz hepimize yeter, yada Mamati'nin hayatını kaydırayım, biraz konuşalım.

Usta izin ver, şu iskenderin şortunu indireyim, görelim büyükmü, küçükmüymüş.

Dur Memati dur, onunda sırası var, devlette hıyararşi esastır.

Bak Polatımmm, şu senin Eranın varya, beni vuran, masajcı rus kızlar talimatımı bekliyor,

Başbakanı vurduğun, paşaları vurduğun yetmiyormuş gibi, Erhandan ne istiyorsun, tek kolunu aldın zaten, adam tekkolla tektabanca gönlünce rus sevsin, bu mutluluğu ona neden çok görüyorsun?

Dinle Polatımmm, benim Eranla Meranla işim olmaz

İskender, beni çıldırtma, ne istiyorsun?

Bak Polatım, hani şu kaldırdığın 150 daire varya, dizi sayesinde aldığın,

Evet İskender,

Hani diyorum, şunları benim emlakçı satsada, devlete fırsat eşitliği getirsek, ne dersin?

Yapmazsam naaparsın,

Senin şu yeni evlendiğin kız varya, Hatice, ona mayo giydirdim, sarı peruk takıp, ağzını bantladım, Eranın kapısında bekletiyorum, eee dost kurşunu anlatabildim mi?

Hah haaa, İskender yanıldın, bu sefer faka bastın, Hatice senin kızın, özbeöz kızın.

Yalan söylüyorsun Polatım, devletin yalanla dolanla işi olmaz.

Valla iki kişinin bildiği sır, sır değildir, devlette paylaşım esastır, durma gönder.

Yine beni yendin Polatım.

Aha şu karşıdan gelenler kibritçi takımı değil mi? Abdüley, yangın söndürü bul çabuk.

Şefik, bu Polat nedir?

Istakoz ağam.

Ne yapılır?

Kaynamış suya canlı canlı atılır, hafif ateşte yarım saat kaynatılır ağam. Arzu edilirse maydanoz eklenir.

Bana bak, kibritle oynama, bi kaza olur, sonra o kibritin yapıldığı ağacı senin....

 


2010 Öss Soruları Ve Cevapları

 

Bir haber kaynağından alınan bilgiye göre 2010 ÖSS sınavında sorulması muhtemel olan soru ve cevapları aşağıdaki gibi olacakmış. Soruların hemen altlarındaki şıklara bakıp en uygun olan şıkkı işaretliyorsunuz. Aynı ÖSS de olacağı gibi. 2010 öss soruları ve cevapları aşağıdaki gibi olacağından ezberleyip sınava öyle girebilir mişsiniz.

Soru 1: Bir otobüste ayakta duranların sayısı oturanlardan bayağı fazladır. Ayakta duranlardan 25 tanesi oturanların hepsine pis pis bakmaktadır. Otobüsteki bütün pencereler kapalıdır ve 80 km hızla yoldaki bütün çukurlara giren şoför 2 dakikada bir sigara yakmaktadır. Bu sırada otobüsteki 5 adet çocuk hiç durmadan ağlamakta ve her defasında 18 kişi binmektedir. Böyle bir otobüste köfte ekmek yiyen birinin dövülme ihtimali yüzde kaçtır?

A - Yüzde bin
B - Epey
C - Ne kadar köfte o kadar dayak
D - Yüzde çoktur
E - Hepsi

Soru 2: Asgari ücretle çalışan biri,maaşının 3'te 2'siyle ev kirasını ödemekte, geri kalanının 4'te 3'üyle faturaları yatırmakta ve bir adet balonlu sakız almaktadır. Artan bozukluklarla zıkkımın karekökünü çarparsa kaç liralık çekirdek alabilir?

A - Bir külah
B - Çekirdek sevmemelidir
C - Çekirdek yerine pasta alsın
D - Bakkalın veresiye verdiği kadar
E - Beni ilgilendirmez

Soru 3: Melahat'in yaşı Nebahat'in yaşının 2 katıdır; bu yüzden Nebahat'i çekememektedir.Günün 3'te 2'sinde Nebahat'i çekiştiren Melahat hiç durmadan Nebahat'in kuyusunu kazmakta ve 180 km hızla nazar değdirmeye çalışmaktadır. Bir gün Nebahat'in 36 parçalık yemek takımı aniden kırılmıştır. Bunun sorumlusu kimdir?

A - Ben
B - Artçı deprem
C - Melahat'in nazarı
D - Örümcek adam
E - Kadir inanır

Soru 4: 2 metre derinliğindeki bir havuz 2 tane muslukla 5 saatte dolmaktadır. Sular aniden kesilince bir tane bile faturanın ödenmediği anlaşıldığında havuz kaç saatte dolmamaktadır?

A - Abonesine bağlı
B - Tanıdığa bağlı
C - "İndim Havuz Başına" yı söyleyene kadar
D - yağmur yağana kadar
E - Bana ne

Soru 5: 8 kişilik bir ailenin masrafı aybaşında eve giren paranın 3 katıdır. Ay ortasında maaşın 100'de 99'u bitince babanın gözü 360 derece dönmektedir. Evin babası çığırından çıkınca kaç kalır?

A - 5 yıldan 10 yıla kadar hapis
B - Bir kasa limon
C - Tek böbrek
D - Eksi bir
E - Huni

Soru 6: Bir sınıfta 13'ü erkek öğrenci 15'i kız öğrenci 3'ü sınıfa giren çıkan 2'si sinek kalan 54'u da bilinmemekle beraber 36,5 kişi bulunmaktadır. Sınıftaki erkek öğrencilerin 3'te 1'i derste ayaklarını sıraya uzatmakta geriye kalanın yarısı öğretmene tebeşir fırlatmakta bir kısmı Polat Alemdar taklidi yapmakta diğer yarısı da kızlara laf atmaktadır. Kız öğrencilerin 3'te 2'si sakız çiğneyip aynı zamanda sınıfta yürümekte kalan kısmın yarısı manikür yapmakta diğer yarısı da şarkıcı posterlerini duvarlara yapıştırıp saçlarını başlarını yolmaktadırlar. Bu sınıftan sorumlu olan öğretmen kimdir?

A - Aysel Gürel
B - Margaret Teacher
C - Matematikçi Cavidan
D - Zekeriya Beyaz
E - Body Ekrem

Sorular: Anonim

 


Antakya Sloganları

 

Hani carsiya pazara indigimizde sloganlar olur bizim antakyamizin sloganlarida bunlar ilk burada ben yaziyorum kesinlikle baska bi yerde yok

1. Alan alsin alamayan çalsin çalanida kamyon çarpsin ablaa
2. Kaynanam dikiyoo ben satiyorum abla
3. Alan manken oluyo almayan evde kaliyo abla
4. Al beşe sat beşe şastik kaldik bu işe(beş lira urun fiyati)
5. Koş koş kız teyzoş buradaki badiler birbirinden hoş eger bu tur sloganlariniz olursa yorum yap bolumunden bana yazabilirsiniz

 


Sol Sinyal
2006’nın Haziran ayıydı. Her yaz olduğu gibi yine kargalar b*kunu yemeden kalkmış ve tulumumu giymiştim. Her şey rutindi o gün. Yine motor ilk basışta çalışmadı yine köpek beni yalamak için üzerime atlayıp enerji harcadı yine karşıdaki şizofren belirtileri gösteren komşumuz "Nereye gidiyorsun kerata?" diye sordu. Ben de her sabah olduğu gibi isyan edip, mahallede terbiyesiz etiketini yememek için "İşe gidiyorum Muhittin amca" diye cevap vermiştim. Her şey normal gibi gözüküyordu. Motoru çalıştırdım, köşeyi dönerken devasa köpeğin saldırmasıyla biraz daha hızlanarak sanayi yoluna çıktım. Yolda otostop çeken pala bıyıklı adamlara gazetelerde o dönemde çok boy gösteren t*cavüz olaylarından sonra daha temkinli yaklaştığım için hiç oralı olmadım. Zira gümbürtüye gitmek pekte akıl karı değildi. Neyse lafı uzatmayayım önümdeki römorklu traktörün hızını hesapladıktan sonra, ilerdeki kamyon yaklaşmadan geçmek için sol sinyali verdim ve sollamak için karşı güzergaha geçtim. Ama arkamdan gelen arabanın kendini F1 pilotu sanıp aynı anda geçmek istemesi beni römorkun arkasına dönmeye mecbur kıldı. Sağ kolumu kaldırıp adama böğürecekken, birden römorkun arkasındaki Dikkat (!) işaretine çok yaklaştığımı fark edip 2 frene birden bastım. Motorun üstünden öyle hızlı yere düştüm ki Başbakan Erdoğan'ın attan düşmesi benim düşmemin yanında hiç kalırdı. Asfaltla kafamın arasında 3 parmak mesafe kaldığında tek düşündüğüm küfür dağarcığımın ne kadar geniş olduğuydu. Arkamdan hızla gelen arabanın fren sesini duyduğumda salavat getirmeyi bile düşünmüştüm. Araba 5 metre kala durdu. Adam yanıma koşup "Bir şeyin yok ya?" diye sordu. Sonra üstüme bakıp oluk oluk akan kanı görünce ne kadar mantıksız bir soru sorduğunun o da farkına varmıştı. Neyse sonrası malum hastaneye götürmek için bir ambulans geldi. Kan tuttuğu için kaza anında bacağıma bakamamıştım. Sedye ile acil servise girerken insanların bacağıma melül melül bakması, bir an için bacağımın bacak olma durumundan çıktığını bile düşündürmüştü. Güzel bir hemşire gelip, kendi kadar güzel olmayan iğneyi vurmasıyla birden irkildim. Hemşirenin güzel ve bekar olması, iğnenin acısını hiç azaltmamıştı. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde hastane odasındaydım. Yanımda ailem ve "Erkek adam bayırlır mı len hiç sıpa?" diye pis pis sırıtan, azrailin almayı unuttuğu bir dede.


Aşk Yolunda Aşk İçin Yoldaşım Olur musun?

 

Bir fanusta iki balık vardı.
birinin içinde heyecan vardı.
birinde narin bir masumiyet vardı.

heyecan zamanla aşk ile doldu.
narini seyretmekten gönlü bir hoş oldu.

narin onun haline pek hayran .
ne kadar da seviyordu narinini heyecan.

pervane oldu narin aşkından.
tutamadı kendini döndü etrafından.

aşk ile benliksiz öyle bir döndü.
fanustaki suları girdaba çevirdi.

suların girdabına kapıldı narin.
dönen kim döndüren kim kayboldu biran.

aşk sarhoşluğuyla coştu bu alem.
fırladı heyecan çıktı yerinden.

fanus bir okyanusun üstünde idi.
heyecan fanustan okyanusa düştü.
bir ayrılık sancısı başladı.
narini kalmıştı fanus içinde.

Yanadım aşk ile yandım aşk ile
Aşk ile kaynayıp taştım aşk ile

mecnunun şimdi mecnunun şimdi
leylanın aşkıyla yerdeyim şimdi
yandı leylada cismi varlığım
kalmadı yerde hiç ağırlığim

aştı bu gönlüm aştı bu gönlüm
leyla dar geldi, taştı bu gönlüm
Çerağım leyla için yanar sanırdım
Leyla bir kazanmış şaştı bu gönlüm

Hasretim yakın bir faustaydık
aynı sularda yüzen bir balıktaydık
biz dünyayı karanlık alem sanırdık
derdi alıp ummana salınmayınca.

 


Van Minut

 

Geldim para mı verdiniz
Bir de beni gerdiniz
Nedir sizin derdiniz
Daha gelmem davosa

Moderator akıllı ol
Bana yapma el ve kol
Sağ gösterdim vurdum sol
Daha gelmem davosa

Hava zaten soğuktu
Salon tümden boğuktu
Moderatör bozuktu
Daha gelmem davosa

Zamanımı çaldılar
Beni benden aldılar
Hıyar gibi kaldılar
Daha gelmem davosa

İsmi şimon perezmiş
Sanki bana çerezmiş
Az biraz da teresmiş
Daha gelmem davosa

Perez bana bağırdı
Cinlerimi çağırdı
Sözlerim çok ağırdı
Daha gelmem davosa

Kaşındılar kaşıdım
Perez değil yaşıdım
Nerde hava taşıdım
Daha gelmem davosa

Adamı böyle yaparım
Çenenizi kaparım
Gece rahat yatarım
Daha gelmem davosa

Gelip de ne yapacam
Bakteri mi kapacam
Öpsün perezi amcam
Daha gelmem davosa

Van minütü anlamaz
Hepisi de beynamaz
Bunlar beni bağlamaz
Daha gelmem davosa

Dünya pereze kalmaz
Akıllı olsun az biraz
Öper onu bülent korkmaz
Daha gelmem davosa

Kahraman'ım çok mutlu
Gelecekten umutlu
Hava bugün bulutlu
Ben de gitmem davosa

Yumuşak başlıyız dedik
Yirmi dakka bekledik
Onlar gibi gavursunuz
Daha gelmem davosa

Moderatör aybettin
Arkadan el kol ettin
Onca adam öldürün
Daha gelmem davosa

Canım peres yaşın var
Senden iyi sesim var
On iki dakka verdiniz
Daha gelmem davosa

Uysal koyun değilim
Anında ayarı veririm
Perese daha çok verdiler
Daha gelmem davosa.

 


Gastamonu'lu Turhan Hoca Amerika'da
Gastamonu da deri günü ağşamı Püsgöüt Şabanınan laflayayken benim telefon gine çaldı. Telefonu açduğumda mektep arkadaşı Garaoğlan Obamanın sesi değil mi? Şaşumadım dersem yalan olu. Hemen sordum.
- Ne va lan neydiyosun, epeydü habar alamadım senden dedim. Bizim Garaoğlan ecük teleşeli cevap vedi.
- Hocam sorma, Amerikaya başgan olacayın emme sana danışacağım bi mesele va. Hemen Amerikaya gelmen ilazım, demez mi?
Bu kelez Garaoğlan mektepdede bensüz sınıf geçemezdi. Tarih dersinden yazulu olayken hep bana baka gopya çekedi. Sona da yakalanu eşek sudan gelene gada zopa yirdi. Bak yalan söylemeyon Emme zartayıda atarın.

Hemen püsgöüt Şabana müsadeginen benim Amerikaya gitmem ilazım dedim teyyereye bindüğüm gibi ve elini Amerika.
Teyyereden iner immez yanıbaşıma zıranga gibi gapgara iki tene herif yanaşdı. “Hocam hoş geldin bizinen geliyosun” dedile bende dakıldım arkalarına vaduk Obama’nın evine.

Obama’nın garısı sacı gapamış hamuru yuğurmuş bana bi etli ekmek yapmış emme yol yorgunluğuna da sardı hee.
Bak yalan söylemeyon Emme zartayıda atarın.
Neyse hoş beşden sona bizim Obama derdini açtı bana. Hocam dedi.
- Sıkıntum şu biliyon başganlığa aday oldum emme ne edip edip, buradaki Müslümanların oyunu almam ilazım bunun için ne yapabülürün. Ocağına düşdüm bana bi akıl ve dedi. Sonada yüzüme iki yaşlı bıza gibi mel mel bakmaya başladı. Gendü gendüme güldüm. “Bu gada basit bi iş içün beni çağırmış” Sona omuzuna sertçe dokundum, bizim Garaoğlan Obama 5.4 böyüklüğünde derprem olmuş gibi sallandı.
- Bu mu seni düşündüren mesele bende böyük bi iş va sandım. Bu iş çok golay Obama deyince Obama’nın gözleri fal daşı gibi açıldı. Şartolsun bizim damdaki eşeğin gözleri Obamanınkinin yanında mercimek gibi galu. O derece gözleri böyüdü seviçden.
Bak yalan söylemeyon Emme zartayıda atarın Bak o gara gulaklarını aç beni iyi diyne dedim.
- Obama aman hocam elini ayağını öpüyün benim başganlık senin veyceğin akıla galdı ne dersen onu yapacayın Deye yalvarmaya başladı.

- Allah biliya ya bu gada yalvarmasına da gızmadım değil.
- Sus lan dedim, bu gada yalakalığa gerek yok vereceğimiz 250 gram bi akıl sus sus deye neyle bağırdımısa garısı sacda ekmekleri yakmış.
Neyse gelelim işin özüne
- Bak Obama şindi beni iyi diyne Müslümanları toplaycaysın bi yere sedece benim didem de müslümanıdı deyceysin hepsi bu gada.
Obama şaşgun ördek gibi yüzüme baka galdı sona dili çözülüvedi.
- Hocam hepsi bu gada mı bu iki kelama ganamı müslümanla demez mi.
Gine gızdım Obama’ya gafasına bi gaç kere tıklama vurdum.
- Gafanı çaluşdu Türkiyede de böyle olmayamu e salak dedim.
Obama ecük düşündü sona elimi öpüp “Doğru be hocam ben işin bu gada golay olduğunu düşünemedim. Aman hocam sana vatandaşlık hakkı verelim gal burda” demez mi, İşde o zaman fes gafamdan çıkdı.
- Bak Obama ben buraya arkadaşlığın hatırına geldim Turhan hocayı başga hocalarınan garuşduma. Ben Amerikan vatandaşı olmak içün, Amerikaya hizmet edeceyin deye yemin edecek gada imansuz deyiliyin dedim. Yerimden ok gibi fırladım ısmarladuk bile demeden o zıranga gibi heriflere “Götürün lan beni teyyerenin yanına” dedim. Teyyereye neyle bindüğümü bilmeyon bi helmede gelmişiyin Gastamonuya. Bak yalan söylemedim Emme zartayıda atdım.

SONUÇ NE OLDU
1) Obama benim vedüğüm aklınan başgan oldu.
2) En kötüsü bundan sona oldu
a) Türk devleti bize bakmaya fakırıyüz deyen coğrafyanın insanları Obama içün 41 goyun kesdile, Goyunların ganlarını da alınlarına sürüp teze gelin gibi gırışdıla.
b) Öte yanda aydınıyuz Cumhuriyetciyüz deyen bir başka coğrafyanın insanları baston yapıp Obamaya gönderme yarışına girdile. Şindi de onla basdon yutmuş gibi gırışıyala.
c) En vahimi Ülkemizi seviyoz deye bağıran bir başka coğrafyanın insanları ise Gangal köpeyi gönderdile.
Yorumu siz yapın. Durum bu merkezde.



 





Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol